Kızların up uzun tırnağı var. Nasıl bu kadar hızlı mesaj yazıyorlar?

31 Aralık 2010 Cuma


Bir insan yazar ama böyle malca bir konuyuda yazmamlı aslında ama yazınca yazıyor.
Gitar kursuna gidiyorum diye uzun süredir tırnak uzatıyordum sag elimde.
Bakıyorum uzatmak bir sorun olmaya başlada benim için. Şimdi dersiniz ne sorunu oldu? Güzel bir soru oldu :D Telefonla yazı yazamaz oldum hani tırnaklar o kadar etkilemeye başladı ki..
Yazı yazamayacak hale geldim sanki :D Tırnak artık telefonun tuşalrına zarar vericek gibi oldu.
Bir durdum kendime şunu dedim:'tırnak uzar ama telefon geri zor gelir' sonuçta 1000 tl vermiştim zamanında:D Bir kara vermem gerekliydi ve en sonunda o zor kararı verdim ve kestim tırnakları:D
anlamadıgım şu bazı kızların upuzun tırnağı var ama nasıl bu kadar hızlı mesaj yazıyorlar? Bilim adamlarını acilen bu soruya cevap vermesinide beklemiyorum tabiki... Bu yazıyı okuyan kızlar bizi aydınlatsın..

İnceledim

Herkes mışıl mışıl uyurken ben niye uyuyamıyorum?

30 Aralık 2010 Perşembe

Hergün uykusuz bir gece geçiyorum. Saat 8 e kadar dün uyumadım. Bugün saat 5 oldu hala uyumadım. Sanırım çok strese giriyorum. Kendimi neyle üzdüğümüde pek bilmiyorum. Gündüzde kötü geçiyor gece uyumayınca. En kısa sürede bir çözüm bulmalıyım olmadı bir koyun sayarım:) Uyku hapları var ama onlarda zararlıymış:) En güzel ilaç gündüz uyumamak olsa gerek...

Yılbaşı için yapılan büyük katliama sende 'dur' de.

28 Aralık 2010 Salı

Bir yılı ardımızda bıraktık. 2010 yılında herkes bir sürü güzel anı yaşadı ve bir çok zor anda yaşadık. Bir yıl boyunca neler yaşadık neler. Yeni yıl geldi çattı kapıya.
Çam ağaçlarının suçu ne ? Yılda bir kere yapılan gece için kesilen ağacın suçu ne? Her ev bir tane çam ağacı kestiğini düşünsenizde. Milyonlarca çam ağacı kesilmiş olacak ve bu yüzden ciğerlerimiz zarar görmüş olacak. Düşünün çam ağacıda canlı. Her yerde satılıyor bu çamlar ve biz lütfen almayalım ve bu sayede doğayı bir parçada olsa korumuş oluruz. Düşünün ki bir de ormanlardan yasadışı öldürülen çamlar var. Bir çam ağacı bir metre olanakadar yıllar geçmesi gerekiyor. Sizlerde çevrenizde çam almak isteyenlere engel olun ve doğayı koruyun. Peygamber Efendimiz (sav) buyuruyor ki 'Kıyamet bile olsa bir fidan dikin.'
Hem insanlar ağaç almaz ise kimsede onları kesmez. Lütfen paylaşın ve doğayı koruyun.

Twitter edebiyatı ve Türkiye'nin Twitter'da yeri.

25 Aralık 2010 Cumartesi


Herkesin anlık olarak yazı yazmasına Tweet deniyor. Twitter sayesinde insanlar artık bir yazardan farksız bir şekilde söz yazıyorlar. Hatta öyleki Twitter sayesinde bir edebiyat akımı oluşmuş durumda. Avrupa twitter konusunda çok iyi. Türkiyede pek tutulmadı twitter ama bütün siyasi partiler twitter üzerinden 140 karakterlik sözler yazıyorlar. Bir çok insan aptalca kalitesiz yazarken bir çok insan ise gerçek manada kaliteli yazılar yazıyorlar... Ne yazıkki Twitter türkçe dil desteği sunmuyor. Ve bizim Türkide yazılan tweetler çok orijinal oluyor ama bazen bir tweet 100 kişinin kopyala yapıştır yapıp yazmasınada denk gelmiyor sayılmayız. Herşeyiyle güzel bir olay Twitter. Bir gerçek varki küfürsüz yazanlar daha fazla retweet alıyorlar. Herkese bol şans ve tweet :)

Beşinci Mektup Ümit Yaşar Oğuzcan Şiiri

18 Aralık 2010 Cumartesi

BEŞİNCİ MEKTUP
Ayrılık diye bir şey yok.
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var,
beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu.
Uyanmış olmalısın.
Saçlarını tararken beni hatırladın, değil
mi?
Öyleyse ayrılmadık.
Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz.
Zamanı hatırlatan her şeyden nefret
ediyorum.
Önce beklemekten.
Ömür boyunca ya bekliyor ya
bekletiyor insan.
İkisi de kötü, ikisi de hazin tarafı yaşantımızın. Bir çocuğun önce doğmasını
bekliyorlar,
Sonra yürümesini, konuşmasını,
büyümesini...
Zaman ilerliyor, bu defa para
kazanmasını, Kanunlara saygı göstermesini,
İnsanları sevmesini, aldanmasını,
aldatmasını bekliyorlar.
Ve sonra ölümü bekleniyor
insanoğlunun.
Ya o? Ya o?
İnsanlardan dostluk bekliyor,
sevgilisinden sadakat,
Çocuklarından saygı ve bir parça huzur bekliyor,
Saadet bekliyor yaşamaktan.
Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü
bekliyor artık.
Aradıklarının çoğunu bulamamış,
Beklediklerinin çoğu gelmemiş bir
insan olarak
Göçüp gidiyor bu dünyadan.
İşte yaşamak maceramız bu.
Yaşarken beklemek, beklerken
yaşamak
Ve yaşayıp beklerken ölmek! Özleme bir diyeceğim yok.
O kömür kırıntıları arasında parlayan bir
cam parçası.
O nefes alışı sevgimizin,
kavuşmalarımızın anlamı.
O tek güzel yönü bekleyişlerimizin. İnsanlığımız özleyişlerimizle alımlı,
Yaşantımız özlemlerle güzel.
Özlemin buruk bir tadı var, hele seni
özlemenin.
Bir kokusu var bütün çiçeklere
değişmem.
Bir ışığı var, bir rengi var seni
özlemenin, anlatılmaz. Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam;
Seni özlediğim içindir.
Beklemenin korkunç zehri
öldürmüyorsa beni;
Seni özlediğim içindir.
Yaşıyorsam; içimde umut varsa, Yine seni özlediğim içindir. Seni bunca özlemesem; bunca
sevemezdim ki! İSTAMBOL
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Mor ve ötesi'nin yaptığı,şaşırtan web projesi.

4 yılın ardından yeni bir albüm yapan ve adını: "Masumiyet ziyan olmaz" koyan popüler rock grubu Mor ve ötesi. 4 yıl sonra yapılan bu albümle "Araf" adlı şarkıyla adını sıkça gündeme getirdi. Bir önceki albümle değiştirilen web sitesi uzun bir süre aynı kaldı. Bir dönem http://www.haruntekin.com/ diye yayın yaptı. Şimdi ise tamamen güncellenmiş özel bir site tasarlanmış ve Mor ve ötesi yeni web sitesiyle uzun süre göz doldurmaya devam edicek gibi görülüyor. Yeni Mor ve ötesi sitesi tam bir müzik web portalını andırıyor. Siteye üye olup bir sürü ekstra fırsatla karşı karşıyayız mesela morveotesi.com üyelere özel daha önce hiç dinlenilmemiş kayıtlara yer vermiş , videolar vede yepyeni fotolarla büyük bir jest yapıyor üyelerine. Yeni yapılan morveotesi.com üyeler yorum yapabiliyor ve hoşunuza giden şarkıyı hemen paylaşabiliyorsunuz sosyal ağlarda. Bunların yanı sıra sitede Mor ve ötesi videolarını izleyebiliyorsunuz. Yeni morveötesi.com tasarımı ve içeriğiyle bizlerden tam not aldı. Sitede mor ve ötesi haberlerininde yer aldığı özel blog kısmıda mevcut. Bunların yanı sıra sitede mor ve ötesi'sinin son konser bilgileri ve yaptığı en güncel çalışmalarıda bulabilirsiniz. Gidip siteyi inceleyin ve sizde kaliteyi fark edin. http://www.morveotesi.com/

Halil Sezai - Ömür Gedik Düeti - Paramparça

16 Aralık 2010 Perşembe



Tüm geliri hayvanlar için kullanılacak albümde beraber söyledikleri Halil Sezai - Ömür Gedik Düeti - Paramparça şarkısı. Keyifli dinlemeler.

Cem Adrian & Halil Sezai - Olsun Video Klip İzle






Bu şarkıyı son günlerde çok fazla dinliyorum umarım sizde begenip dinlersiniz:)

Nokia C7 ile hayata farklı bir yönden bakın.

15 Aralık 2010 Çarşamba




Ilk göze çarpan özelliği yuvarlak hatlarıyla çizilmiş tasarımı.
Ekran kalitesi 3,5'AMOLED ekran kristal kalitesi netligiyle video ve fotoğraflarınızı görüntüleyin.Çektiğiniz fotoğrafları ve videoları direkt bilgisayara atıp izleyebilirsiniz. 8mp kamerayla mükemmel görüntüler yakalayabilirsiniz bunun yanında hd kalitesinde video çekme imkanınızda var. Ben C7 elime aldığımda ilk hissettiğim şu:" ne kadar ince bir telefon". C7 ekranı tamamen kişiselleştirmelere açık bir durumda. Rahatça ekranı özelleştirebilirsiniz.
Ince nokia dokunmatik telefon arıyorsanız C7 tam size göre. Nokia dokunmatik telefon üreticilerinden en iyilerinden biri zaten. Bu telefon tam size göre. Her zaman dediğim gibi gidip denemenizde fayda var:)
Resim yazısı ekle

Saatlerin anlamı nedir? Saat anlamları

8 Aralık 2010 Çarşamba



Saatlerin anlamını paylaşıyorum, umaarım hoşunuza gider. Ben çok inandığımı söyleyemem ama siz
begenirsiniz diye paylaştım...


01:01 ----> Seni Seviyor ..
02:02 ----> Senden HoşLanıyor ..
03:03 ----> Sana Aşık OLmaya BaşLıyor ..
04:04 ----> Seni Çok Seviyor ..
05:05 ----> Senden Nefret Ediyor ..
06:06 ----> Kötü Bir Gün ..
07:07 ----> Seni Sevmeye ÇaLışıyor ..
08:08 ----> GüzeL Bir Gün ..
09:09 ----> Seni Üzecek ..
10:10 ----> Senden AyrıLmayı Düşünüyor ..
11:11 ----> Sana Süpriz Yapcak ..
12:12 ----> Seni KaLpten Seviyor ..
13:13 ----> Seni Kıskanıyor ..
14:14 ----> Sana Çıkma TekLifi Edicek ..
15:15 ----> Eski SevgiLini Görücen ..
16:16 ----> Seni ALdatıyor ..
17:17 ----> OnunLa İLgiLi düşündükLerin GerçekLeşek ..
18:18 ----> SeNi % 100 Seviyor ..
19:19 ----> SeNi Görmek İstiyor ..
20:20 ----> SeNinLe EvLenmeyi Düşünüyor ..
21:21 ----> Seni Düşünüyor ..
22:22 ----> SaNa Kahve IsmarLıyacak ..
23:23 ----> SaNa DeLi Gibi Aşık ..
00:00 ----> Şuanda SeNi Rüyasında Görüyor ..


Eğer tersini görürseniz mesela 14.41 gibi eski sevgiliniz düşünüyor demekmiş :D:D




Konu ile alakalı etiketler: saatlerin anlamları, saat anlamları, saat anlamlari, saatler ve anlamları, 1616 seni aldatıyor, saatlerin anlamı, 20 20 anlamı, saatlerim anlamları, saat ve anlamları, saatin anlamları, saat anlamalrı, saatlerin anlamaları, saatın anlamları, saatlern anlamı, saatlerin anlami, saatler ve anlamlari, saat anlamları 2011, saat anlami 0606, 0000 anlamı, saatlerın anlamları, 2222 anlamı, aatler ve anlamları, satin anlamları, saatin anlamı, saatlerın anlamçarı,

Sigaranın İçindeki Kimyasal Zararlı Maddeler

5 Aralık 2010 Pazar



Her bir sigara vücut için zehirli, tahriş edici, kanser yapıcı ya da kanserin ortaya çıkmasını kolaylaştırıcı 4000 'den fazla kimyasal madde içerir.

Bunlardan kanserojen olduğu ispatlanan maddeler; arsenik, benzen, kadmiyum, hidrojen siyanid, toluen, amonyak ve propilen glikoldur.




Sigarada, zararları bilinen maddelerden bir kaçı;

* Polonyum -210 (kanserojen)
* Radon (radyasyon)
* Metanol (füzeyakıtı)
* Toluen (tiner)
* Kadmiyum (akü mentali)
* Bütan (tüpgaz)
* DDT (böcek öldürücü)
* Hidrojen siyanür (gaz odaları zehiri)
* Aseton (oje sökücü)
* Naftalin (güve kovucu)
* Arsenik (fare zehiri)
* Amonyak (tuvalet temizleyicisi)
* Dibenzakridin (zehir)
* Nikotin
* Karbonmonoksit: Tütün dumanında %1-%5 kadar bulunabilen bu madde, kanda karboksihemaglobin artışına yol açarak oksijenin taşınmasını aksatmaktadır. Buna bağlı olarak doku organların beslenmesi bozulur, kişinin iş kapasitesi azalır. Karbonmonoksit ayrıca, kandaki C vitamininin azalmasına yol açar.
* ... ve 3,885 toksik madde.

Ayrıca sigara içindeki irritan (tahriş edici) maddeler, solunum yollarında daralmaya sebep olur. Solunum yollarının yabancı maddelerden, kirlerden, mikroplardan temizlenmesinde rol alan epitel tabakanın bozulmasına ve aşırı mukus oluşumuna sebep olur.

Sigarayı Nasıl Bırakırım Diyorsanız Şu Konuya Göz Atmanızı Tavsiye Ederim:
Sigarayı Nasıl Bırakırım













Tabloya bakıp renkleri söyleyin, Yazılanları okuyamayacaksınız :) :)

2 Aralık 2010 Perşembe

Tabloya bakıp renkleri söyleyin, ama
dikkat, yazılanları okumayacaksınız.
Olmuyor mu? Neden olmadığını
anlatalım.
Buna sağ-sol beyin çakışması neden
oluyor...Sağ beyniniz rengi söylemeye çalışırken, sol beyin otomatik olarak
okumaya çalışıyor.

Günaydın Herkese

Huzur yüzlere yansısın bugün.
Sıkıntılardan uzak, huzurun gölgesinde
geçireceğiniz günlerin
ömrünüze yayılması,
Ömürlerinizin bereketli, kazançlarınızın
karlı, Sevinçlerinizin daim olması dileğiyle...
Günaydın :)

Açıköğretim Fakültesi kayıt tarihleri

2010-2011 Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakültesi Yeni Kayıt Tarihleri:


İnternet Başvuru Tarihi : 20 Eylül 2010 – 15 Ekim 2010

AÖF Bürosundan Kayıt Tarihi : 20 Eylül 2010 – 12 Ekim 2010

AÖF Bürosundan Mazeretli Kayıt Tarihi : 13, 14, 15 Ekim 2010

İnternet Başvuru adresi: http://aofkayit.anadolu.edu.tr/ adresinde “ÖSS Yeni Kayıt” linkini tıklayarak başvuru yapabilirsiniz.

2010 – 2011 Öğretim Yılı Dikey Geçiş Başvuru ve Kayıt İşlemleri:
Internet Başvuru adresi: http://aofkayit.anadolu.edu.tr/ adresinde “Dikey Geçiş” linkini tıklayarak yapabilirsiniz.
Internet Başvuru işlemleri; 25 Ekim 2010 Pazartesi günü başlayıp
26 Kasım 2010 Cuma günü saat 17.00’de sona erecektir.

Kayıt işlemleri; 25 Ekim 2010 günü başlayıp
23 Kasım 2010 günü mesai saati bitiminde sona erecektir.
24-25-26 Kasım 2010 tarihlerinde mazeretli olanların kayıtları yapılacaktır.

ayrıntılı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz…

2010-2011 Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakültelerinin kayıt yenileme tarihleri:
Kayıt Yenileme Tarihi : 29 Kasım 2010 günü başlayıp
21 Aralık 2010 da mesai bitimi sona erecektir.

Kayıt yeniletecek öğrenciler, Öğretim Gideri ve Cari Hizmet Maliyetlerine Öğrenci Katkı Payı 1. taksitlerini (veya tamamını) yukarıda belirtilen tarihler arasında ödemek zorundadırlar. Ödemeyi, Vakıfbank Internet Şubesinden, Vakıfbank ATM’lerinden, 444 0 724 Vakıfbank Telefon Bankacılığından yapabileceklerdir. Belirtilen tarihlerde ödemelerini yapmayan öğrencilerin KAYITLARI YENİLENMEZ ve bu öğretim yılında sınavlar dahil hiçbir öğrencilik hakkından yararlanamazlar.

Mazeretli Kayıt Yenileme Tarihi : 22,23,24 Aralık 2010.
Kayıt yenileme duyurusuna buradan ulaşabilirsiniz.
Kayıt yenileme ücretlerini öğrenmek için burayı tıklayın.

Güncellemeler yapılacaktır… (Söz konusu tarihler planlanan tarihler olup değişiklikler olabilir.)

İphone 4 bu kadar da olmaz dedirtti.

24 Kasım 2010 Çarşamba

Uzun süredir merakla bekliyordum iphone4 ve özelliklerini. Gittim baktım ve almadım çünkü fiyatı baya yüksekti yaklaşık 2000 Tl civarlarındaydı. Elime ilk aldığımda köşeleri ve keskin tasarımı dikkatimi çekti.
9.3mmlik dünyanın en ince telefonu unvanına sahip.Ekranı ise daha hoş ve görsel zenginliğe sahip.
Bu sefer 5megapiksel kamera konmuş ayrıca hd film kalitesinde video çekme özelliğide var.
Unutmadan söyleyim öndede bir kamera var. Ekranı ise resmen kayıyordu. Uçuyordu sanki. Çok hoştu ve elime çok yakıştı ama fiyatı çok yüksek.
300 saat bekleme süresi ve 6 saat 3g kullanımı ayrıca 7 saat konuşma süreside var tabi.
Sim kartı ise küçültmüşler ve micro sim olayı gelmiş.
Çok güzel özelliklere sahip ve wi-fi ile internete girme imkânıda var ve çok güzel:)
Almadan önce gidip bir yerde deneyin:)

24 Kasım Öğretmenler Günü Sözleri Öğretmenler Günü Için Ünlü Insanların Söylediği Sözler

24 Kasım Öğretmenler Günü Sözleri Yeter derecede eğitime sahip olmalısın ki, çevrende insanları gereğinden büyük görmeyesin; fakat bilgeliği sağlayacak kadar da eğitimin olmalı ki, onları küçük görmeyesin.
(M.L. BOREN) Heykeltıraş mermere ne ise; öğretmen de çocuğa odur.
(Addison) Öğrencilerine okuma isteği aşılamayan bir öğretmen havada soğuk demir dövüyor demektir.
(H. Mann) Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzun geleceğini yoğuran irfan (bilim, kültür) ordusudur.
(Atatürk) Öğretmenlik mesleklerin en az kazanç getireni, fakat insanı en çok ödüllendirenidir.
(H.V. Dyke) Unutmayınız ki cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir.
(Atatürk) Dünyanın her yerinde öğretmenler toplumun en özverili ve en saygıdeğer öğeleridir.
(Atatürk) Ordularımızın kazandığı zafer, sizin eğitim ordularınızın kazandığı için yol açtı.Gerçek zaferi siz,öğretmenler kazanacaksınız. Bunu başaracağınızdan kuşkum yoktur. Sarsılmaz bir inançla ben ve arkadaşlarım sizi gözeteceğiz… Sizin karşılaştığınız tüm engelleri kıracağız.
(Atatürk) Bir topluluk ulus olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. Onlardır ki,toplumun gerçek bir ulus haline getirirler.
(Atatürk) Öğretmenlik Tanrı sanatıdır.
(Hz.Ali) Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim
ve irfanın (kültürün) müspet fikirlerini veriniz. İstikbalin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tatbik (uygulama) mevkiine konduğu vakit Türk milleti yükselecektir. (Atatürk) Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir.
(Atatürk) Muallimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakar muallim ve mürebbilerini sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.
(Atatürk) Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakar ve muhterem unsurlarıdır. (Atatürk) Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bur millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır.
(Atatürk) Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.
(Atatürk) Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.
(Atatürk) Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.
(Hz. Ali) Yeryüzünde öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum.
(Diyojen) Dünyada her şeye değer biçilebilir, ama öğretmenin eserine değer biçilemez. Çünkü, onun eseri her şeydir ve hem de hiçbir şeydir.
(Socrates) Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.
(Atatürk) En önemli ve feyizli görevlerimiz, milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu suretler olur.
(Atatürk) Bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatan da, köleliğe, yoksulluğa düşüren de eğitimdir.
(Atatürk) Yeter derecede eğitime sahip olmalısın ki, çevrende insanları gereğinden büyük görmeyesin; fakat bilgeliği sağlayacak kadar da eğitimin olmalı ki, onları küçük görmeyesin.
(M.L. BOREN)

Etiketler: 24 kasım, 24 Kasım Öğretmenler Günü Sözleri, 24 kasım sözleri, öğretmenler günü, öğretmenler günü sözler, öğretmenler günü sözleri

Spor yapmaya başladım.

23 Kasım 2010 Salı

Böyle birşey olamaz. Spor yapmak çok zor:) Sabah 50 akşam 50 tane mekik çekiyorum:) Etkisini gerçekten çok merak ediyorum. Sonuç ne olucak.
Nerden çıktı bu spor işi derseniz anlatayım. Geçen gün bizim arkadaşlarla bir piknik olayı vardı. Bende gittim çok olmuştu görüşmeyeli. Kızlar görür görmez Adnan sen kilomu aldın dediler bende şaşırdım. Aynaya bir baktım evet almışım dedim ve başladım spora:) Inşallah iyi olur.

Kış geliyor, havalar soğudu..

Ben kışı sevmem. Çünkü bana karamsarlık veriyor. Ve bir hüzün içime giriyor. Bir laf var internette dönüyor. Kış gelsede kardan da olsa adam görelim.
Hiç yazasım yok.. Bu yazının devamını getiricek bir söz bulamıyorum sanırım..

Kartonpiyer tasarımları ve kartonpiyer yaptırma amacı nedir?

22 Kasım 2010 Pazartesi

Kartonpiyer ev dekorasyonunda gizli ama etkisi büyük bir uygulamadır.
Kartonpiyer yapılan evler diğer dairelere göre daha fazla değer elde etmektedir. Kartonpiyer dairenin görsel olarak güzelleşmesini ve kalitesinin artmasını sağlar.
Şık ve güzel bir dairenin vazgeçilmezi kartonpiyerdir.
Bir çok kartonpiyer modeli mevcuttur. Kartonpiyer seçerken ise evinizdeki eşyalara bakmak lazım. Klasik tarzda bir evde yaşıyorsanız oraya en uygun Kartonpiyer oymalı kabartmalı bir tasarım seçilmelidir. Daha modern bir evde yaşıyorsanız daha düz ve sade tasarımlar tercih etmelisiniz.
Dekorasyon işlerinde bize güvenebilirsiniz.
Her türlü soru için bizi arayın.
05355080818

Radiohead dinlemenin oluşturduğu duygular.


Radiohead ve ilginç müzikleri.
Ben dinleyince başka oluyorum. Bir tuhaf bir his.Ağlayasım geliyor. Vicdanım çalışıyor.
Nedenler kafamda dönüp duruyor.
Şarkıları çok iyi ve müzikleri çok etkileyici.
Radiohead ilginç gerçekten.
Alternatif rock için ise çok önemliler.
Ben bilmiyorum ama tuhaf oluyorum dinlerken..

Çakmaktaşla biz ilk çağı sevdik ve aile bu kadar güzel birşey olduğunu öğrendik.

21 Kasım 2010 Pazar

Yıllar önce küçükken her sabah kalkar erkenden yüzümü yıkardım ve hemen televizyonu açardım. Ardından başlardım Çakmaktaşları izlemeye. Hem komik hemde macera dolu bir çizgi film. Barni Moloztaş ayrı bir tat ve eğlence doğrusu.
Ben küçük bir çocukken aile kurumunun ne kadar güzel olduğunu ilk Çakmaktaşlarda öğrendim. Dinonun sevimliliği ve sempatikliği ayrı bir duygu.
Vilma bir başkaydı.
Keşke aynı kalite ve seviyede çizgi filmler yapılsa ve çocuklar sevgi ve saygı nedir öğrenseler..

Mor ve Ötesi ve yaşadığı değişim.

13 yaşındayken televizyonu karıştırırken karşıma Mor ve ötesi çıktı ve merak ettim dinledim. Şarkı çok etkileyiciydi (Bir derdim var).artık hergün televizyonu açıp bulmaya çalışıyordum bu samimi içten sesi. Bir gün abim git bana albüm al demişti. Gittim müzik markete girdim ve Mor ve ötesi albümü gözüme çarptı ve onuda aldım. Işte o gün Mor ve ötesi dinlemeye tam manasıyla başladım. Mor ve ötesi benim hayatımda en sevdiğim rock grublarından birisidir.Nerdeyse bütün şarkılarını ezberledim ve söylüyorum :) hatta bazılarını çalabiliyorumda.
Son albümü çok hoşuma gitti.. Sizlerin dinlemenizi tavsiye ederim...

39 milyon turistin ziyaret ettiği şehir New york . Amerika

Her yıl milyonlarca turist bu şehri ziyaret ediyor ve binlerce insanın hayalini süsleyen bir şehir New York.
Bu koca şehirin kimse sahibi değil ve bu şehirde herkes bambaşka bir dil konuşuyor. Hatta küçük bir dünya denebilir New York.
Finans, spor, müzik, sanat , moda ve bir çok yeniliğin başladığı bir şehir burası.
Broadway, Five burroughs , Times meydanı , Beşinci cadde başlıca popüler yerleri ve buraları kesin gezin. Şehirin bir başka özelliği ise müzesi. New York'un simgesi tabikinde Özgürlük heykeli ve bulunduğu ada. Fransa 19. Yüzyılın sonunda Amerika'ya hediye etti bu heykeli. Bu heykel Amerikanın sembolü durumunda şu an. Istanbuldaki benzeri sarı taksileride bir okadar meşhur.
Yüzlerce film çekilen bir şehir New York.
Şehiri altüst etmeden, New York'u sakın terk etmeyin.

Aslında ne kadar fakirmişim ben.
Kendimi zengin sanarken.

Hergün gelip geçiyor ve bir gün daha eksiliyor hayatımdan. Ömür hazinem gittikçe tükeniyor.
Yaşlanıyorum eski dinç halim azalıyor. Artık eskisi kadar sempatikde değilim ve artık kimsede pek istemiyor.
Aslında çok fakirim ölüm yaklaşıyor ama ben hiç ibadet etmiyorum. Bir gerçek varki islam var, Allah'da var. Cehennemde var ateşde var.
Ben neyime güveniyorum. Ben kimimki.
Namaz kılıp temizlenmem lazım. Kendimi hiç temiz hissetmiyorum.
Çok günahım var.
Fakirim ben, ibadet fakiriyim.
Allahım sen affet bu aciz kulunu. Ve Allah'ım senin yolunda koşmayı nasip et.

Bir mesaj çek ve altüst olsun kötü düşüncelerim.

20 Kasım 2010 Cumartesi

Bak sevgili, sevgi seline ihtiyacım var.
Sevme yada çok sev.
Şımart beni sözlerinle.
Bul kederlerimi yak hepsini
Teknolojik bir aşk ver bana
Bir kerede konuş, söyle
Can çekişmesin sözler dilinde
Kalk gel sevme yada sev

Aşk mı ? Arkadaşlık mı ?

Bu yazıyı daha sonra yazıcam.

Saat kaç oldu ben hala uyumadım. Uyku düzenine çok ihtiyacım var.

Hergün saat beşlere kadar uyumuyorum sabah ise uyanmıyorum. Bu zor bir durum bir düzene girse uykularım müthiş olucak. Neyse sizlere iyi geceler:)

Blogger istatistik bilgisi, blog yazarları sayısını azaltır.

Eskiden blog yazarları şöyle derdi bizim bloga giren mutlaka vardır derlerdi. Bu sebeble bıkmadan yazı yazardılar. Şimdi adam yazı göndericek bloggera ve istatistiklere bakıcak. Okunmanın az olduğunu anlayınca. Önce üzülücek sonra biraz daha devam edeyim deyecek ardından hepten blog işini bırakacak.
Blogger istatistik iyi kötü yanları olan bir olay.
Ben sevdim bu arada bu özelliği:)

Facebook diye bir site kurdu, Milyardolarlar sahibi oldu.

Insanın görünce özenesi geliyor ve bende bir site kurucam zengin olucam dedirtiyor. facebook bu şaşırtan başarıyı neye borçlu ve nasıl başarılı oldu bu kadar?  Eskiden Google zengin olduğunu duyunca kendime şunu söylemiştim: bir site kurmam imkansız çünkü bu fikri zamanında Google yapmış ve artık iyi bir fikir kalmadı diyordum. Şimdi görüyorum ki aslında bir çok iyi fikir varmış. Facebook bizi şaşırtan o müthiş fikirlerden biri işte. Site kurmak mesele değil onu yaşatmak mesele. Facebook çok güçlü bir yazılıma sahip. Site yapmak için yazılım ve bir sürü karışık şey bilmemiz lazım yani bizim site yapmamız zor. Site yapınca ingilizce olmasıda şart.En önemlisi insanın içinde bitmez tükenmez bir yapabilirim azmi olması gerekli. Mesela bizler bir blog kuruyoruz ve işler hafif kötüye gidince blogu unutuyoruz ama adamlar azimle hergün emek veriyorlar ve sonuçta büyük paralar kazanıyorlar.  Bu böyle gider. Tebrik etmek lazım beyefendiyi.

Blograzzi ve bayat yazıları.

Bu siteyi aslında okumayı çok severim fakat güncelleme olayları çok düşük ve blog işi bence birazda gazeteye benzer yani günlük birşeyler yazılmalı çizilmeli.
Bakıyorum günlerce güncelleme yok. Bu çok can sıkıcı oluyor işte. Yiğidi öldürsem bile hakkını yemem asla blograzzi gerçekten çok kaliteli. Daha fazla güncel yazı bekliyorum.

Başkasının sözüyle iş yaparsan kaybedersin.

19 Kasım 2010 Cuma

Başkasının sözüyle iş yaparsan kaybedersin
Kendim varken başkasını neden dinlerim. Onlar benim gibi olayın içinde olmadıkları için uzak bir anlam yüklerler herşeye ve herşey onların dediğini yapınca berbat olur.

Bende para var, sen dur ben öderim. Bu zihniyetten nefret ediyorum.

Ne zaman bir arkadaşla buluşup biraz gezelim desem böyle oluyor. Yani bir yere gidiyoruz bir şeyler yiyoruz hemen bana sen dur ben hesabı öderim deniyor ve bu artık can sıkmaya başladı. Bence ortak olmalı hesablar. Işte bu yüzden tüm arkadaşlarımla buluşmak istemiyorum hatta sıkılır oldum. Benim param var ben zenginim dercesine.. En iyisi yalnız takılmak heralde:)

Sağlığınız için evinizi boyatın.

Evinizi boya yaptırmanın tam zamanı. Sağlıklı bir yaşam için özel küf önleyici antibakteriyel boya ile duvarlarınızı bize boyatın. Sonuç itibariyle oturduğunuz evde daha sağlıklı bir yaşam sürmeniz için ev boyası her sene düzenli olarak yapılması şart.
Hele ki çocuklu bir aile iseniz ev boyatmak çok daha önem teşkil ediyor.
Çocuğunuz duvarı elleyip ağzına götürüyor ve böylece hastalıklara açık demektir. Ama siz evinizi güvenli bir marka ile boyatırsanız sağlıklı olursunuz ve çocuğunuzun sağlığıda güven altında olmuş olur. Evinizi boyatın mutlu olun.

Öğretmen CV Örneği

18 Kasım 2010 Perşembe





Öğretmenler için hazır cv örnekleri:


İngilizce Öğretmeni: Sertap Kırdar Kuzören CV

Fizik Öğretmeni : Mert Koçer Cv erişemiyorsanız buraya tıklayın

Diş Hekimi Cv Örneği Diş Doktoru Cv örnekleri


Sevgili düş hekimleri sizler için en iyi cvleri bir araya getirdim umarım faydalı olur sizler için:)


Türkiye Hastanesi Endodontist : Gökhan Yamaner

Diş Hekimi : Sait Yıldız

Yakın Doğu Üniversitesi : Serap Çetiner (Pdf Formatında)

Diş Hekimi : Tuğba Büyükkalaycı

Saygı Hastanesi: Sabri Tolungüç

Doktor CV Örneği indir. Doktor Cv örnekleri

Doktor Cv örneklerini siz degerli okuyucularımla paylaşmak istedim umarım bu Cv'ler işinizi görür.

Antalya Medi Yaşam Hastanesi : İRFAN DÖNMEZ

İstanbul Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanesi: BERRİN GÜNDÜZ (.pdf formatında)

İstanbul Acıbadem Hastanesi: MEHMET KARAASLAN

Ankara Üniversitesi: PROF. Dr. Nilgün SARP (ingilizce)


Etiketler: Cv, Cv örnekleri, Doktor Cv örnegi ,Sivi örnekleri,

DOĞAL VE BEŞERİ UNSURLARLA İLGİLİ HİKAYE

9 Kasım 2010 Salı

Maupassant Hikayeleri

Paolo Saverini'nin dul karısı, Bonifacio kalesinde küçük ve yıkık dökük bir evde oğluyla birlikte yalnız yaşıyordu. Dağın ileri doğru bir uzantısı üzerinde bulunan, hatta yer yer denizin üzerinde asılı gibi duran bu kent, sivri kayalıklarla dolu boğazın üzerinden Sardunya'nın daha alçak kıyısına bakıyordu.
Aşağılarda, öbür yanda dev bir dehlizi andıran dik bir kıyı, kenti neredeyse tümüyle çevreleyerek liman gibi kullanılıyor ve İtalya ya da Sardunya'nın küçük balıkçı teknelerini ve her on beş günde bir Ajaccio seferini yapan eski tıknefes vapuru iki sarp kaya arasında uzun bir dolaşmadan sonra adanın ilk evlerine ulaştırıyordu.
Dağın yamaçları üzerindeki ev kümeleri, beyaz lekeler halinde görünüyordu. Kayalıklara asılı gibi duran ve yabanî kuşların yuvalarını andıran evler, korku veren ve gemilerin geçmediği bu boğaza bakıyordu. Durmadan denizi ve yeni yeni otlara bürünen çıplak kıyıyı döven rüzgâr, boğaza dalar ve kıyıyı kemirirdi. Dalgaları delerek yükselen kayalıkların kapkara sivri uçlarına takılıp kalan solgun köpüklerin izleri, suyun üzerinde yüzen yırtık pırtık bez parçalarını andırırdı.
Bu yüksek kıyının kenarında dul Bayan Saverini'nin evi, bu vahşi ve üzüntü verici ufka bakıyordu.

Atatürk'ün bütün kişisel özellikleri ve kişisel özellikleriyle ilgili şiirler

Atatürk'ün kişisel özelliklerini anlatan şiirler

Atatürk'ün bütün kişisel özellikleri ve kişisel özellikleriyle ilgili şiirler
İDEALİSTLİĞİ
VATAN SEVERLİĞİ
HAKİKATİ ARAMA GÜCÜ
SABIR ve DİSİPLİN ANLAYIŞI
İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ
AÇIK SÖZLÜLÜĞÜ
MANTIKLILIĞI
ÇOK CEPHELİLİĞİ
EĞİTİMCİLİĞİ
YÖNETİCİLİĞİ
"1919-1933"TEN BİR PARÇA

O günlerde bir ünlü ayak bastı Samsun'a,
Yürüdü etrafında ümitler suna suna.
Bu, ateşler içinde geçip gelmiş bir erdi,
Göğsünde toplanmıştı milyonla Türk'ün derdi,
Bu milyonla dert ona veriyordu başka hız,
Yürüdü arkasında genç, ihtiyar, kadın, kız.


O kimdir? Bakışları deniz kadar yumuşak,
Saçı güneşi emmiş bir demet altın başak.
O kimdir? Bir milletin sesi vardı ağzında,
Ondört milyonun nabzı çarpıyordu nabzında.
O kimdir? Geçtiği yer dönüyor gün vurmuşa,
Can veriyor sararmış ota, yaralı kuşa.

O kimdir? Gözlerinde bir tılsım gizleniyor,
Bastığı topraklarda bahar filizleniyor.
Alev saçlı bir volkan bazı bir dağ başında,
Bazı beliriyordu bir damla göz yaşında.
Güneşten birer oktu ondan gelen her emir,
Bu okların altında eriyor dağ, taş, demir
O kimdir? Milyonla Türk birleşip bir tek olmuş,
Yıkılan memlekete kolları destek olmuş.

Öz yurdun içlerinde düşman kurarken pusu,
Bir yandan da yürüdü Halife'nin ordusu.
Birisi gökyüzünden bombalar atıyordu,
Biri elinde salip, biri elinde Mushaf,
İçli dışlı düşmanlar geliyorlardı saf saf.
Bunların karşısında göğsü açık bir azim,
Süngüye, topa karşı diyordu: Zafer bizim!

Bunların karşısında ikişimşekli nazar
Diyordu: Bu topraklar size olacak mezar!
Vatan sürüklenirken bir uçurum ucuna,
Dağılan kuvvetleri topladı avucuna.
Topladı avucuna yıldırımı, şimşeği,
Yoktan var ediyordu Tanrı gibi her şeyi.
Kurşunlar gülle oldu, sopalar süngü oldu,
Sınırlar baştan başa bir çelik örgü oldu.
Şimşek yüklü bulutlar ufku kaplarsa nasıl
Bir süngü ormanıyle dağlar doldu muttasıl.
Bir kale heybeti var vatanın her taşında,
Her işin başında O, her iş O'nun başında


Faruk Nazif ÇAMLIBEL

ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞINDA
Ne bulutlar gitti, ne padişahlardan bir haber geldi.
Kemal Paşa derler bir yiğit vardı.
Bu sefer de millet türkülerle Kemal Paşaya haber saldı.

V

Kemal Paşa, yenilmez yiğit, şanlı komutan!
Savaş girer gibi yetiş bize!
Yetiş bize, çöllerde bile olsan!
İnanç doldur, güç doldur içimize!

Bin kere yurdumuzu kurtaran!
Bir görseydin ağlardın hâlimize!

Kuşun kanadında türküler
Kemal Paşanın gönlüne vardı,
Cevabından önce kendi geldi.

VI

Bir gemi yanaştı Samsuna sabaha karşı
Selâm durdu kayığı, çaparı, takası,
Selâm durdu tayfası

Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman
Duman değildi bu!
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.

Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil!
Sarılan anayurda
Kemal Paşanın kollarıydı.

Selâm vererek Anadolu çocuklarına
Çıkarken yüce komutan
Karadenizin hâlini görmeliydi.

Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemal Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi.
Erzuruma kadar.

Bu ne inançtı ki, Kemal Paşa
Atının teri kurumadan
Sürüp geldin yeni yeni savaşların peşinde

VII

Bir selâm gibi gitti Erzuruma,
Bin selâm gibi geldi Sivasa Erzurumdan.
Dağlar alçaldı yol vermeğe,
Temizlendi ılkımından karından.

Analar bacılar yola döküldü,
Cephane taşıdı arkasından.
Irmaklar suyundan faydalattı,
Ağaçlar daldasından.

Yer gök inledi bir yol daha
Kurtuluş savaşından.
.............................................
Düşman koymuş meydanları kaçıyordu.

XI

Kattı Kemal Paşanın ordusu düşmanı uğruna
Pişman eti anasından doğduğuna.
Çevirdi Sakarya, çevirdi süvariler,
Veryansın etti topçu,
Veryansın etti piyadeler.


Kattı Kemal Paşanın ordusu sürdü gitti,
Yetiştikçe vurdu düşmana.
Hayın düşman sarhoş gibi sallana sallana
On beş günde İzmiri dar buldu,
Ölen kurtuldu, sağ kalan teslim oldu.

Kaçtı gemiler.
Alnı sargılı, kolu sargılı, boynu sargılı,
Ahmetler, Bekirler, Aliler,
Mahmutlar, Kâzımlar, İsmailler
Peşlerinden yettiler,
Diz çöküp Kordonboyuna
Ta yürekten çekip tetiği
Gemilere yaylım ateş ettiler.

Bu ne inançtı ki, Gazi Paşa!
Atının teri kurumadan
Sürüp gittin yeni yeni savaşların peşinde.

XII

Sana borçluyuz ta derinden!
Çünkü yurdumuzu sen kurtardın,
Hasta, yorgun düşmüştük,
Yaralarımızı iyice sardın.

Yiğittin, inanç doluydun yapıcıydın,
Sanatkârdın, denizler kadar engin;
Kimsenin görmediğini görürdü
Sevgiyle bakan gözlerin.

Dedin ki: Bu millet, bu büyük millet
Yüzyıllar boyunca geri kalmış;
Bu yurt, bu güzel yurt, bizim yurdumuz
Her yanından yaralar almış.

Dedin ki: Bir güzel savaşmalı
Kurmak için yeniden;
Bilgiyle, inançla, çoşkunlukla
"Övün, çalış, güven!"

Sana borçluyuz ta derinden!
Işığısın bu yurdun.
Dilimizi, ulusallığımızı öğrettin bize,
Çünkü cumhuriyetimizi sen kurdun.

Hürriyeti sen yaydın içimize,
Halkçıyız dedin halk içinden,
İnançta hür yetiştirdin bizi,
Borçluyuz sana ta derinden!
Devrimlerle yüceltti, çok yüceltti,
Bu milleti temiz ellerin.
Sana borçluyuz ta derinden
En büyüğü Mustafa Kemallerin!


Cahit KÜLEBİ

Atatürk'ün kişisel özelliklerini anlatan güzel bir şiir vatanseveroluşu,mertliğini ve cesaretini anlatan bir şiir Atatürk için

ATATÜRK İÇİN

Tuttun elimizden çıktık sefere,
Kurtardık vatanı, milleti Atam.
Serdik kör denilen talihi yere,
Zaferdir savaşın nimeti Atam.

Dağlar altımızda at oldu bizim.
Sen dedin:-Uyan Türk! Açıldı gözüm.
Sakarya suyundan yununca yüzüm,
Bilindi Türklüğün kıymeti Atam.

Duyarım, dalgalar sahili döğer,
Sen sade bir "Paşa" olaydın eğer
Yine kalbimizde alacaktın yer,
Sensin bu vatanın ziyneti Atam.

Bir eşin varmıydı civanmertlikte?
İyi ettik sana "Ata" dedik te;
Sevgin göğsümüzde, eller tetikte,
Sendin bize Tanrı himmeti Atam

Her Türk olan "Atam" der de tutuşur,
İşitir emrini derdi yatışır;
Kâfi bu teselli ona yetişir;
Sana lâyık olmak niyeti Atam.


Osman ATİLLA
GAZİ'YE TARİH
Onu tarihe sorun, yoktur eminim bir eşi,
O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneş!
Sözü halkın dilidir, gözleri hakkın ateşi,
O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi!!

Yurdu sarmıştı karanlık, onu yırtıp atan O.
Soğuyan kanlara bir başka hararet katan O.
Kararan gözleri bir lâhzada aydınlatan O.
O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi!

İnkilâp ordusu nur ordusunun rehberidir,
Milletin şehperidir, memleketin şehperidir,
Onu beklerdi vatan bunca zamandan beridir,
O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi!

Ayrılıp Çankaya'dan Hazreti Gazi geliyor,
Saçının huzmesi zulmetleri ok ok deliyor,
Şehre kalbindeki tarihi alıp yükseliyor:
"Bu güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi!"


Yusuf Ziya ORTAÇ



Atatürkün kişisel özelliklerinden vatan sevgisi ile ilgili güzel bir şiir

ATATÜRK
Türk'ü ölümden
Odur kurtaran
Odur yeniden
Türklüğü kuran.

Yaptığı ordu
Düşmanı kovdu.
Ulusu, yurdu
Odur yaratan.

Türk'ün dileği
Onun ereği.
Yüce yüreği
Türklüğe vatan.

Bu memleketi,
Cumhuriyeti
Canıyle etti
Bize armağan.

Atamızsın sen,
Adımız senden.
Yürür izinden
Sana inanan.

Ülküm yürüsün,
Türklük büyüsün
Sen Atatürk'sün
Ey yüce Başkan!


Hasan Ali YÜCEL





Atatürk'ün ileri görüşlülüğü ile ilgili bir şiirler

AĞITYok gayri bizlere uyku dünek vay
Kime bel bağlayak kime dönek vay
Vay amansız ecel alçak felek vay

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağyasın gayrı

Ağla gözüm ağla yaşlar dil olsun
Kurumuş dereler baştan sel olsun
Çiçek kara açsın çayır kül olsun

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı

En büyük en güzel en yiğit kayıp
Dereler denizler çağlar ağlayıp
Rabbim de gözyaşı dökmezse ayıp

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı

Her gittiği yerde o şan verirdi
Aslan bakışını görse erirdi
Kaşları yeleden nişan verirdi

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı

Bakışları şimşek gibi çakardı
Yarını görürdü düne bakardı
Kürsüye çıktı mı, arşa çıkardı

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Her belâyı önler arda atardı
Dermandı her dalda hemen yeterdi
Babamızdı elimizden tutardı


Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Kaybını yıldızlar bile bileler
Kırıla kanatlar sola yeleler
Kurt kuş duyup cenazene geleler

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Millet Atan gitti başın sağ olsun
Ölümü devr açsın yeni çağ olsun
Dağlar birer birer yanar dağ olsun

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı

Gitti her ocağın söndü alevi
Yeryüzü dediğin bir ölü evi
Cihan türbe olsa almaz o devi

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Dönmüş denizler gözyaşı taşına
Dünya ortak çıkmış Türk'ün yasına
Her evden bir ölü çıkmışcasına

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Gökler ağıtlardan titriyor kat kat
Düştü üstümüze gerilen kanat
Onsuz dünya yarım, insanlık sakat


Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı

O hep dolu tuttu boş atmadıydı
Söz verince yaptı aldatmadıydı
On beş yıl tek burun kanatmadıydı
Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Bizdendi sevinci bizdendi derdi
Biz uyurduk o bizleri beklerdi
Uyudu nöbeti bizlere verdi


Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Kuru yapraklara benzedik bu güz
Her göz kan içinde sapsarı her yüz
Milyonlarız bir babadan öksüzüz

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Gök düşsün toprağa toza belensin
Mezarına gece yıldız elensin
Şehitler doğrulsun nöbet dolansın

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı

Dünya hem kahr olur hem onu gömer
Yıldızlar kandildir semalar kemer
Sus boğulayazdın sus Aşık Ömer

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Behçet Kemal ÇAĞLAR


ATAM
Bir yüz tanıdım ruhuma nakşoldu zamanla,
Bir yüz ki bütün hatları şimşekle doluydu,
Ben yalnız onun resmine daldım heyecanlı,
Benden çocuğum yalnız onun şi'rini duydu.
Bir hüzne bürünmüştü cenazeyle düğünler,
Bir damla yaş olmuştu denizler gözümüzde.
Hasretle bakarken gecenin rengine günler,
Seyretti yanan gözleriniz fecri o yüzde.

Tarih onun emriyle kımıldandı yerinden,
Birkaç yıla toplandı hemen birçok asırlar.
İsa eli geçmiş sanılır yurt üzerinden,
Gül bahçesi olmuş dün ayak bastığı yerler.

Ondan geliyor, her günümüz başka baharsa,
Ondandır, ufuklarda ne ürperme, ne gam var...
Kalbim nefesim dursa, düşüncem sona varsa,
Dünyayı unutsam da unutmam bir Atam var.


Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

Atatürk'ün akılcılığı ile ilgili şiir
ATATÜRK

Ey sanki alev saçlı zafer küheylaniyle
Kurtardığın vatanda en yüce şehsüvarsın,
Bir şimşek çağlayanı haliyle Türk kanıyle
Aldığı şâna lâyık bir tarihde bir Sen varsın.

Erişmez vasfına hiçbir rebabın sesi
Sen yükseksin ilhamın yıldızlı göklerinden,
Dehâdan kanatlanan kılıcının şulesi
Ebediyette olmuş bir murassa kasiden,

Kızıl gökte parlayan Ay-yıldız'ın nurusun.
Sen en büyük milletin, Türklüğün gururusun
Bu yurdun timsalisin bugün bütün cihanda
Gözler, gönüller senin, senin şeref de şan da!


Enis Behiç KORYÜREK


Kemal Atatürk
Dört yanımız sarılmış düşmana
Onları vuran Kemal Atatürk
Aydın kapı açtın Türk halkına
Aydınlık saçan Kemal Atatürk

Sen verdin halkına hak Hürriyet
Ulusa kurdun hür Cumhuriyet
Özgürlüğü sundun ilelebet
Bağımsız kılan Kemal Atatürk

Senle coştu bu ulu Türk halkı
Senle buldu gelecek yarını
Halkına adadın hep varını
Yarınlar kuran Kemal Atatürk

Hedefleri gösterdin ileri
Hayran bıraktın dost,yad elleri
Cözdürdün lal olan bu dilleri
Dilleri dizen Kemal Atatürk

Mustafa Kemal işlemi sahi
Gerçek sulbu irşad işleğ Bai
Sahip zaman haberli bir dahi
Noktadır yurda Kemal Atatürk

Kul Coştuk alır Ata ilhamı
Işığı ile aydın her yanı
Atasına feda ruhu canı
Hayatlar veren Kemal Atatürk


Kul Coştuk






MUSTAFA KEMAL

Bir kumandan geliyor, selâma durun
Fatihlerin soyundandır o gelen
Yedi düvele de eğmedi boyun
Mustafa Kemal’im, gelenler bilin.

Ordular çığ gibi onu izledi
Tahtta oturanlar onu özledi
Ta ki Moskof’un da içi sızladı
Mustafa Kemal’im, gelenler bilin.

Alpaslan’ım destan yaratır
Venizelos’a da delik aratır



Sırrı Yinanç













Türk ve Atası
Yurta sulh cihanda sulh ilkesiyle
İsterse ters çevirir bir sillesiyle

Ne oldu dökmedi mi Atamız
Akdenizde düşmanı denize
Bir kaşık suda boğmadı mı
Mehmetçiğin süngüsüyle

Yurta sulh cihanda sulh ilkesiyle
İsterse ters çevirir bir sillesiyle

Bize dokunmayan yılan bin yaşasın
Türk milleti sen zorlukları aşasın
Durulmayan su gibi bendini yıkasın
Mustafa Kemal Paşam bin yaşasın

Yurta sulh cihanda sulh ilkesiyle
İsterse ters çevirir bir sillesiyle

Yaşasın büyük türk milleti
Yaşasın ulu önder Atatürk
Yaşasın vatan için kan dökenler
Yaşasın iman uğruna savaşanlar

Serdar Sayıl


ATATÜRK ORATORYOSU


İHTİYARLAR KOROSU

Yol kapalı, yol uzun, tanyeri karanlık,
Yürür Atatürk elinde ışık...

Geceler mi çöktü? Karalar mı bastı?
Çatılar mı göçtü? Damlar mı yıkık?
Yetişir Atatürk imdâda o zaman,
Atatürk başta o zaman
İşte Atatürk o zaman büyük.

ANALAR KOROSU

Hey çelik göğüslü, kaya omuzlu!
Düşman binlerle, engel yüzbin!
Doruklar yüce tepeler şahin,
Gene de onun buyruğu: İleri!
Yüreği, soluğu ileri...
Ordular, atılın ileri!
Kartallar sınırdan sınıra uçun!...
Yiğitler, koşun ileri!

HALK KOROSU

Nasıl atıldındı düşmana acınla,
Ellerin kanda, kırılmış kaburgan.
Nasıl döğüştündü yenilmez gücünle,
İnmeden bir soluk atından.
Büyüktü savaşın, büyüktü ulusun da,
Bastığın toprak kahraman.

ANALAR KOROSU

Sana bağlandı gönüller o gün,
Baş kodu yoluna başı olan
Sana eklendi sevgiler, saygılar,
Yüceydin daha da yüceldin o zaman...
Atatürk bir destan oldu koskoca.

İHTİYARLAR KOROSU

Açıklar, açlar, yenikler, yitikler,
Bir uçtan bir uca çırpınan bir vatan.
İnişler, yokuşlar, göçüşler, çöküşler,
Kağnı kağnı ateş, oluk oluk kan.
Nineler dizlerini uzattı başına,
Analar saçlarını örttü üstüne,
Yorgun kanatları, omuzları kan...
Saf saftı ölüler meydanlarda,
Vurulmuş devlerdi açıkta yatan.

GENÇLER KOROSU

Göz seni görmeyince kör oldu o gün,
Bir seni bulmayan umutsuzdu.
Adını anmayan mutsuzdu,
İzinde yürüyen yol aldı o gün.

ANALAR KOROSU

Ömrün koskoca bir acıydı, Atatürk,
Kimse çekmedi sencileyin.
Baş baştı yüreğin göz gözdü.

GENÇLER KOROSU

Karaydı geceler doğularca,
Bir sen güneşce gürledin.
İnanın dedin ulusa inanınca,
Güvenin dedin.

HALK KOROSU

Elele çıktık yola seninle,
Sen eyittin biz eyittik seninle,
Ateşe, ölüme gittik seninle
İşte önümüz sonumuz seninle,
Ya varız ya yoğuz seninle...

GENÇLER KOROSU

Sen gel bize gene, Atatürk!
Yürü bizimle ölüme dirime,
Hep sen ol bizimle,
Kal bizimle,
Yürü bizimle,
Ara, bul bizimle,
Hep sen ol bizimle
Atatürk


Selâhattin BATU










ATATÜRK


Uygarlık denilen yüce hedefe,
Varmayı öğretti bize Atatürk.
Çağdaşlık yolunda şana, şerefe,
Ermeyi öğretti bize Atatürk.

İşgal edilince yurdun her yanı,
Bin düşmanı yendi Türk'ün bir canı,
Alıp ele yeni baştan vatanı,
Kurmayı öğretti bize Atatürk.

Biri hilal oldu, biri yıldızı,
Bayraklaştı yurdun oğulu, kızı,
Bayrağımız için al kanımızı,
Vermeyi öğretti bize Atatürk.

İlkeleri birer sarsılmaz kaya,
Devrimler yapıldı arka arkaya,
Dostluğu barışı milli halkaya,
Örmeyi öğretti bize Atatürk.


Rasim Köroğlu

Tarih Yazdı ATATÜRK
Taarruza geçip kılı kırk yardı,
Bir avuç askerle düşmanı sardı,
Yanında şehidler gaziler vardı,
Tarihlere tarih yazdı Atatürk.

Çanakkale kurşun olup yağarken,
Conk bayırına yeni şafak doğarken,
Düşmanları Akdeniz'e dökerken,
Ecdat ile koşuyordu Atatürk.

Ali'ydi Veli'ydi hepsi Mehmet'ti,
Göklerden o anda yağan rahmetti,
Bir avuç askerle arşı fethetti,
Onlarla beraber coştu Atatürk,

Akdeniz'e döktü düşmanlarını,
Şaşırtıp dünyanın uzmanlarını,
Akdeniz'de gördük pis kanlarını,
Tarihlere tarih kattı Atatürk.

Türk oğlu şimdi duydun atanı,
Düşün toprağında şehit yatanı,
Burası yiğidin asıl vatanı,
Tarihlere tarih yazdı Atatürk.
Ümüt Güngör













ATATÜRK'Ü DUYMAK


Ulu rüzgarlar esmedikçe,
Yaşamak uyumak gibi.
Kişi ne zaman dinç?
Dalgalanırsa bayrak, bayrak gibi.

Ne var şu dünyada ekmekten daha aziz?
Sürdüğün tarlalara sevginle serpildik,
Ekmek olmak için önce
Buğday olmak gibi.

Silinir sözlüklerden sen hatıra geldikçe
Cılız sözler: usanmak, yorulmak, durmak gibi.
Kuvvettir yaptıkların her yeni yetişene,
Bir ışık-kaynak gibi.

En yakınlar zamanla fersahlarca uzak gibi;
Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz
Daha da yakınsın, daha da sıcak.
Bıraktığın toprak gibi.

Kaç Türk var şu dünyada, bir o kadar susuz:
Hepsinin gönlünde sen, bir pınar bulmak gibi.
Ancak senin havanda sağlıklar, esenlikler;
Olmaya devlet cihanda Atatürk'ü duymak gibi...


Behçet NECATİGİL


O İHTİLAL BAYRAĞI - Ankara'nın 18. Atatürk gününde -


On sekiz yıl... ne zorlu, ne emsalsiz, ne çetin...
Fert halinde bir timsal azmiyle bir milletin:
Işık saçlı, gök yüzlü, Tanrı sözlü bir timsal:
Sivas'tan Ankara'ya geldi Mustafa Kemal.
O gün Türk milletinin şahlanan hıncıydı o.
O gün mazlum Asya'nın kahhar kılıcıydı o.
Tutuşturmuş değdiği fikri, hissi, toprağı
Alev saçlı, gök gözlü o ihtilal bayrağı;
Dolmuş boş gönüllere, kör gözleri fer olmuş;
Girdiği her savaşta en son muzaffer olmuş;
Çıkmış meydana Türk'ün en çok daraldığı gün;
Odur yenen son makûs talihini Türklüğün
Pirene'den, Tuna'dan, Mohaç'tan, Pilevne'den
Ta Sakarya'ya kadar gerisin geri giden
Müthiş, makus bir bahtı yenebilir ancak o,
En haklı ihtilalin en başında sancak o;
Ona ta canevinde yer vermeli insanlar,
Osmanlı anlayamaz, onu ancak Türk anlar:
Ateşinde erimek, yeniden şekle girmek,
Ona ram olmak değil, biraz o olmak gerek;
Her haliyle örnek o, Türk için erkek için;
Onu anlamış olmak ve onu sevmek için
Daralınca gönlünde o azmi bulmak gerek
Ona diz çökmek değil, ona doğrulmak gerek.
Şarklılık, Osmanlılık, gerilik bir tarafa:
Garplı kafa, Türk gönül, ak alın, olgun kafa....
İstediği hasada bu yerde rençberiz biz,
Onun "Mustafa Kemal" dediği gençleriz biz.
Ankara bayramını gönülden kutlarız,
Bir daha bunalırsan "o" vardı, bizler varız...
Atatürk! Burçlarında bekliyoruz bir nöbet;
Bizce birdir seninçin yaşamak, ölmek, emret;
Emret: kanı çekilmiş damarlara dolalım;
Bir an senen izinden saparsak kahrolalım.


Ankaralı Aşık Ömer (B.K. ÇAĞLAR)



ATATÜRK



Ey, sanki alev saçlı zafer küheylaniyle
Kurtardığın vatanda en yüce şehsüvarsın,
Bir şimşek çağlayanı haliyle, Türk kanıyle
Aldığı şâna lâyık bir tarihde bir Sen varsın.



Erişmez vasfına hiçbir rebabın sesi,
Sen yükseksin, ilhamın yıldızlı göklerinden,
Dehâdan kanatlanan kılıcının şulesi,
Ebediyette olmuş bir murassa kasiden.



Kızıl gökte parlayan Ay-yıldız'ın nurusun.
Sen en büyük milletin, Türklüğün gururusun
Bu yurdun timsalisin bugün bütün cihanda
Gözler, gönüller senin, senin şeref de, şan da!


Enis Behiç KORYÜREK

BÜYÜK ARZU

Ağustos gecesinde mavi ışıklar iniyor tepelerden,
Lâcivert bir yelpaze gibi açılmış gökyüzü.
Gazi, çadırdan çıktı, arkasında paşalar,
Meşin kırbacı dizlerine vuruyor.
Şöyle bir yukarı kaldırdı başını:
Bayrağa gönül vermiş gibi yıldızlar...
Sonra heyecanla İsmet Paşa'ya soruyor:
- Erat hazır mı İsmet ?
- Her şey tekmil, Paşam!
O bir ayna gibi bilirdi içimizi,
Gözlerinde yarınki şafaklardan izler.
Karanlıkta baktı, parıldıyor süngüler...
- Merhaba asker! dedi,
Saflar önünden geçti;
Mehmetler "Yaşa, yaşa!" diyordu.
O altın saçlarını vermiş geceye
Şimdi her şeyi unutmuş,
Yalnız büyük bir aşkla
Afyon sırtlarına doğru
Haşmetle kartallar gibi süzülmek istiyordu.
Bir alev çağlayanı halinde
Akdeniz'e dökülmek istiyordu.


Arif Hikmet PAR
Kartal Bakışlı Deha'dan




KAHRAMAN



Gölgen bir nur işledi güneşe vardığı gün;
Seni gördük sesimiz Hakk'a yalvardığı gün,
Seni gördük, bir mazi dağları sardı ses ses,
Bir Akdeniz dalgası buldu içinde herkes..

Sana çıkar bu yurdun ararsak son yolu da,
Kutlu bir Tanrı oldun güzel Anadolu'da.
O kadar eskisin ki şimdi ruhumuzda sen,
Bulursun bu sevgide asırları istersen.

Ararsan bakışında uzun ovalar erir,
Dinlersen gönül denen yüce dağlar ses verir.
Bir dünya, bir millete düşman olduğu zaman
Sana büyük hızını verdi nabzındaki kan..

Dört sınırın ucunu getirdin bir araya,
Dört bucak sevgisini topladın Ankara'ya.
Sesin, bir tılsım gibi, yurdu dolaştı yer yer
Ve senden öyle keskin hız aldı ki gönüller.

Yüzyılda giden vatan bir anda geri geldi,
Sonra sanki ruhundan kartal sesleri geldi;
Sanki yeni bir ışık süzüldü gözlerinden
Ve bir fert, tek başına, bir millet yarattın sen.

Bastığın yer tarihten yer alırmış, yok, değil:
Bir gününe bir tarih bağışlasak çok değil!
Çok değil, kanımızın rengini süze süze,
İsmini döğmelerle işlesek göğsümüze..

Çok değil göğsümüzün içine çizsek seni,
İsterse bundan sonra ufuk yansın, gök yansın;
Çünkü sen bu milletin umduğu kahramansın..
Gölgen bir nur işledi güneşe vardığı gün;
Seni gördük sesimiz Hakk'a yalvardığı gün...


Fazıl Hüsnü DAĞLARCA


MUSTAFA KEMAL'LER TÜKENMEZ

Tükenir elbet
Gökte yıldızlar denizde kum tükenir
Bu vatan bu topraklar cömert
Kutsal bir ateşim ki ben sönmez
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez ..

Ben de etten kemiktendim elbet
Ben de bir gün göçecektim elbet
İki Mustafa Kemal var iyi bilin
Ben işte o ikincisi sonsuzlukta
Ruh gibi bir şey görünmez
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez ..

Hep kardeşliğe bolluğa giden yolda
Bilimin yapıcılığın aydınlığında
Güzel düşünceler soyut fikirlerde ben
Evrensel yepyeni buluşlarda
Geriliği kovmuşum ben dönmez
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez ..



Başın mı dertte beni hatırla
Duy beni en sıkıldığın an
Baştan sona her şeyiyle bu vatan
Sakın ağlamasın kasımlarda
Fatihler, Kanuniler ölmez
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez ...


Halim YAĞCIOĞLU


ATATÜRK BİR ÇIKIŞTIR, VARIŞ DEĞİL

Atatürk bir çıkıştır, varış değil.
Varmak tükenmek demek, Atatürk tükenmez,
varmak ölüm demek, Atatürk ölmez.
Ben ölürüm, benimle bir eksilir Atatürk,
sen doğarsın, o doğar, başkaları doğar;
sizinle bin doğar, bin çoğalır, bin yücelir,
dünya sürer, yaşam sürer, sürer Atatürk.

Atatürk bir yönün adı, özgürlüğe, uygarlığa, ileriye
bir parlamış, bir sönmüş, işte yolun demiş,
Atatürk bir ufkun adı, dağın değil,
Himalaya kadar bile olsa, dağın değil.
Dağ durur, oysa ufuk yürür.
Her ufukta Atatürk büyür.
Her ufukta yenilenir bir kez.

Atatürk bir ilk hızdır doğadaki,
tohumu çatlatan bir güç,
kozayı delen ilk vuruş,
kuşun kanadındaki ilk günü,
koş demiş, atıl demiş sana, durulur mu?
Atatürk durmuş mu ki sen durasın?
Atatürk susmuş mu ki sen susasın?
Atatürk ölmüş mü ki sen ölesin?

Atatürk bir kavganın adı, her gün yenilenen,
her gün değişen düşmana karşı.
Bilgisizliktir bu düşmanın adı çok kez,
geriliktir, aptallıktır, dönekliktir.
Çıkarcılık, neme gerekçilik, vurdumduymazlık,
korkaklık, eyyamcılık, yalancılık,
bir bakarsın topla tüfekle yürür üstüne,
bir bakarsın gülücüklerle, okşamalarla gelmiş,
bir bakarsın, seni ta içinden kemirir bir kurtçuk.



~ Orhan ASENA ~

MUSTAFA KEMAL NE DÜŞÜNÜR?


Dışarıda bıçak sırtı bir ayaz;
Gökte ay üşür,
Gökte yıldız üşür,
Dışarıda gece üşür..
Gece, yani karanlık, yayılmış gider
Boylu boyunca, vatan ölçüsünde..
Gayrı gündüzümüz yok!



Dışarıda bıçak sırtı bir ayaz,
Düşmanca kol gezer,
Dışarıda gece üşür,
Gece, yani karanlık, yani siyah,
Yani vatan sahipsiz, el elinde,
Vatan üşür!



Mustafa Kemal,
Yani milyonların yüreği!
Mustafa Kemal,
İşte o, sonsuz aydınlık!
Mustafa Kemal,
Ta kendisi, uğrunda öldüğümüz vatan!
Dışarıda bıçak sırtı bir ayaz.
Ayazda üşümeyen tek adam!



Gökte ay üşür,
Gökte yıldız üşür,
Dışarıda gece üşür,
Düşmanca kol gezer bıçak sırtı bir ayaz,
Mustafa Kemal üşümez,
Düşünür!


Sunullah ARISOY


ÇAĞDAŞLAŞMA YOLUNDA

Bir ses akisleniyor içimizde :
Çağdaşlaşma yolunda anlayarak ve hissederek Mustafa Kemal’i.
Bizi geleceğe taşıyarak ince ve uzun bir yolda
Barış çizgisinde.
Her adımda bir meşaleyle duygulandıran bir ses..
Yaşadığımız,
Uğrunda can verdiğimiz
O’nunla dopdolu bir barış ülkesi.
Bugün yine güneş yerine
Mustafa Kemal doğuyor..



Cumhuriyet ;
Bahçemizin narin bir çiçegi,
Geçmişimizle,
Yurdumuzu yaşatan, hepimizin geleceği,
Düşlerimizin süsü..
Seksen yıl öncesinden
Aydınlıklar saçarak gelen bir ses.
Bugün yine güneş yerine
Mustafa Kemal doğuyor..



Çevremizde uzun namlulu korkular varken bile,
İhanet çemberlerini kıra kıra,
Düşüyor her yere O’nun gölgesi.
Seksen yıl sonra,
O’nunla hür, O’nunla aydınlık,
İçinde yaşadığımız
Özgürlükler beldesi..
Bugün yine güneş yerine
Mustafa Kemal doğuyor


Üzeyir Lokman ÇAYCI



BEN MUSTAFA KEMAL'İM
Ben Mustafa Kemal'im,
Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
Hala en hakiki mürşit değilse ilim,
Kurusun damağım dilim,
Özür dilerim,

Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi..

Özgürlük hala
En yüce değer
Değilse eğer,
Pırangalı kalsın diyorsanız köleler,

Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi..

Yoksa çağdaş medeniyetin bir anlamı,
Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı,
Baş tacı edebiliyorsanız
Sanatın içine tüküren adamı,

Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi..

Yetmediyse acısı şiddetin, savaşın,
Anlamı kalmadıysa
Yurtta sulh dünyada barışın,
Eğer varsa ödülü
Silahlanmayla yarışın,

Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi..



Süleyman Apaydın






ATATÜRK


Elimde kalem,
Sen yazıyorsun kolayca.
Dilimde sözcük,
Sen konuşuyorsun ustaca.
Giysilerimde yakışan Sensin,
Uygarlığa bakan
Yine Sen gözlerimde..

Tükettiğim lokmada tat,
İçtiğim suda esenlik,
Attığım adımda özgürlük.

Bir uçtan bir uca yurt havasında,
Seni duyuyorum Atatürk!

İnsanca yaşayacaksan,
Kadın-erkek yok diyorsun,
Önce insan,
Durmak zamanı değil diyorsun,
Haydi Çalış!

Dünyaya açılan barış,
Düşüncede en büyük
Seni buluyorum Atatürk!


Şule TÜREL


NİÇİN?

Bu halkın başında bir kahraman var,
Şan onundur ama millete yarar.
Haklıdır bu şandan korksa düşmanlar
Dostlardan da varmış tiksinen, niçin?

Arttıkça bu dâhi Türk'ün şöhreti
Dağılan milletin arttı vahdeti
Sulhta da faydalı böyle kuvveti
Yıpratmak daha harp bitmeden niçin?

Toplandı Lozan'da dostlar, düşmanlar
Lloyd George saçıyor yine bühtanlar
Lâzımken müttehit olmak bu anlar
Ayrılanlar varmış sürüden niçin?

Millet fedâidir kahramanına
Kim taş atabilir onun şanına?
Dil uzatma sakın Türk aslanına!
Anlatayım sana bilmezsen niçin...

O millî dehanın tam Kemâl'idir
Türk'ün hem celâli, Hem cemâlidir
Mefküre görünmez, o timsâlidir
Mefküreye çattın, söyle sen niçin?

Uyanık bulunun ey Türk gençleri!
İrtica sevemez bu hür rehberi
Susturun mantıkla, kin güdenleri
Borcumuz savaşmak ebeden, niçin?...


Ziya GÖKALP






MUSTAFA KEMAL'İ DÜŞÜNÜYORUM
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Yeleleri alevden al bir ata binmiş
Aşıyor yüce dağları, engin denizleri.
Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,
Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri,
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında
Destanlar yaratıyor cihanın görmediği,
Arkasından dağ dağ ordular geliyor
Her askeri Mustafa Kemal gibi.
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere
Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyor zaferden zafere.
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Ölmemiş bir kasım sabahı!
Yine bizimle beraber her yerde,
Yaşıyor dört köşesinde vatanın
Yaşıyor damar damar yüreklerde.
Mustafa Kemal'i düşünüyorum,
Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,
Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum
Uykularıma giriyor her gece.
Ellerinden öpüyorum.
Ümit Yaşar OĞUZCAN






O'NUN SESİ
Söylüyor birer güneş yakarak bağrımızda,
Bir tarihi yolundan çevirecek sözleri.
Yirmi milyon bakışla ışıldıyor gözleri,
Toplayıp bir milletin bütün ümitlerini.
Bir kan gibi gezerek yurdun damarlarını
Bu ses bir yürek gibi her göğüste atıyor.
Bu ses yurdu sevgiden bir kolla kuşatıyor,
Doğmamış nesillerine kurutarak terini.
Çelikten bir set gibi dağıtarak rüzgârı
Aşacak üzerinden mesafeyle zamanın,
Yanacak ocağında yarın her fabrikanın
Ve bu sesle dönecek yarının motorları.

Yusuf Ziya ORTAÇ
KAHRAMAN
Gölgen bir nur işledi güneşe vardığı gün;
Seni gördük sesimiz Hak'ka yalvardığı gün,
Seni gördük bir mazi dağları sardı ses ses,
Bir Akdeniz dalgası buldu içinde herkes...
Sana çıkar bu yurdun ararsak son yolu da,
Kutlu bir Tanrı oldun güzel Anadolu'da.
O kadar eskisin ki şimdi ruhumuzda sen,
Bulursun bu sevgide asırları istersen.
Ararsan bakışında uzun ovalar erir,
Dinlersen gönül denen yüce dağlar ses verir.
Bir dünya, bir millete düşman olduğu zaman
Sana büyük hızını verdi nabzındaki kan..
Dört sınırın ucunu getirdin bir araya,
Dört bucak sevgisini topladın Ankara'ya.
Sesin, bir tılsım gibi, yurdu dolaştı yer yer
Ve senden öyle keskin hız aldı ki gönüller,
Yüzyılda giden vatan bir anda geri geldi...
Sonra sanki ruhunda kartal sesleri geldi;
Sanki yeni bir ışık süzüldü gözlerinden
Ve bir fert, tek başına, bir millet yarattın sen.
Bastığın yer tarihten yer alırmış, yok, değil:
Bir gününe bir tarih bağışlasak çok değil!
Çok değil, kanımızın rengini süze süze,
İsmini döğmelerle işlesek göğsümüze..
Çok değil göğsümüzün içine çizsek seni.
İsterse bundan sonra ufuk yansın, gök yansın;
Çünkü sen bu milletin umduğu kahramansın...
Gölgen bir nur işledi güneşe vardığı gün;
Seni gördük sesimiz Hak'ka yalvardığı gün.


Fazıl Hüsnü DAĞLARCA

SAYENDE

Bir tünelden çıkmış tren gibiyim,
Sağım solum, baktım, günlük güneşlik...
Ben bende değilken ben ben gibiyim,
Doldu içimdeki ölümcül boşluk
Sayende...
Topların yankısı bir uçtan uca;
Yağız erler yürür, yüceden yüce;
Şakıyan kılıçlar şavk verir gece;
Düzlere dönüşmüş kapkara taşlık
Sayende...

Denizler yarışmış, dağlar yarışmış;
Kara günler geçmiş, bayram erişmiş;
Ne etmişsen, kurtla kuzu barışmış;
Kokular sürünmüş eser bir hoşluk
Sayende...

Kuşlarım ötüşür, dallar benimdir;
Susmuşken söyleyen diller benimdir;
Ellerin aldığı iller benimdir,
Savaşa barışlar etmede eşlik
Sayende...

Yücelere ağdım, bayrakçasına;
İlkyazda yeşeren toprakçasına;
Söyler Gökyay'ım bu dil hakçasına;
Sevinçten, kıvançtan gözdeki yaşlık
Sayende...


Orhan Şaik GÖKYAY


MUSTAFA KEMAL’İ GÖRDÜM

Daha dün gördüm Mustafa Kemal’i…
Işıl ışıldı sabah güneşinde,
Mavi gözlerinde vatan parlıyordu,
Vatan parlıyordu yine.

Daha dün gördüm Mustafa Kemal’i…
Kolları çepeçevre sarmış vatanı,
Nabzını yokluyordu milletinin,
İçinde eski günlerin heyecanı.

Daha dün gördüm Mustafa Kemal’i…
Dudaklarında gülüyordu vatan
Bir zafer türküsü O’nun dilinde,
İçinde O vardı bir yandan.

Daha dün gördüm Mustafa Kemal’i…
Daha dün ışıklar içinde,
Yudum yudum içmiş memleket sevgisini,
Yudum yudum sinmiş her yere.

Mustafa CANPOLAT