Verb | English Definition | Turkish Definition |
act up | behave or function improperly | yaramazlık yapmak, arıza çıkarmak |
add up | calculate a sum, believable | toplamak, akla yakın olmak |
ask out | invite on a date | rica etmek, davet etmek |
ask over | invite to one's home | eve davet etmek |
back down | stop defending your opinion in a debate | savunulan iddadan vazgeçmek |
back out | not keep | sözünden dönmek, caymak |
back up | give support | desteklemek |
bawl out | criticize | azarlamak |
bear on | have to do with | ile ilgisi olmak |
bear up | withstand | dayanabilmek |
bear with | pe patient | sabır göstermek |
blow in | visit unexpectedly | ansızın gelmek |
blow over | pass without creating a problem | sorunsuz atlatmak |
blow up | explode | patlamak |
break down | stop working properly | bozulmak |
break down | become mentally ill | ruhen yıkılmak |
break in | interrupt | araya girmek, lafa karışmak |
break off | end something | ilişiğini kesmek |
burn up | consume by fire | yanıp yok olmak |
buy up | purchase the entire supply of something | çok miktarda almak |
call for | require (as in a recipe) | yemek terifinde istenen |
call off | cancel something | iptal etmek |
call on | visit | ziyaret etmek |
calm down | make someone relax | birini ferahlatmak |
care for | like someone or something | birini veya birşeyi sevmek |
carry on with | continue | devam etmek |
catch up on | become up-to-date | yakalamak, yetişmek |
check for | try to find | aramaya çalışmak |
check into | investigate | araştırmak |
check into | enter a hospital, hotel etc. | biryere giriş yapmak |
check out | leave a hotel, hospital | biryerden ayrılmak |
check on | make sure something is OK | kontrol etmek, emin olmak |
cheer up | make someone feel cheerful | neşelendirmek |
clean up | tidy | temizlemek |
come along | accompany someone | beraber gelmek |
cut in | interrupt | kesmek |
cut out | stop an action | durdurma |
cut up | cut into small pieces | küçük parçalara bölmek |
die away | diminish in intensity | sönmek, azalmak |
die off/out | become extinct | birer birer ölmek |
disagree with | cause to feel sick due to food or drink | besinlerle arası iyi olmama |
do away with | abolish | durdurmak |
dress down | reprimand severely | azarlamak |
dress up | wear elegant clothes | resmi giyinmek |
drop in | visit someone unexpectedly | beklenmedik ziyaret |
drop over | visit someone casually | istendiği zaman ziyaret etmek |
Başlıklar
- Pratik Bilgiler
- Fotoğraf Galerisi
- doğum günü mesajları
- Sağlık
- Sosyal Hizmetler
- İnternet
- Aşk
- Galatasaray
- Cv
- Şiir
- Günaydın Mesajları
- Android
- Kampanyalar
- Kısa Mesajlar
- Sosyal Sorumluluk
- Yemek Tarifleri
- Facebook Sözleri
- Wallpaper
- Tarih
- Turkcell
- msn
- Ev Bakımı
- lys
- Gezi
- Resimli Mesaj
- Reçeller
- Bilgisayar
- Biyografiler
- Doğum Günü Kutlama Mesajları
- Facebook Kapak Fotoğrafı
- Spor
- Telefon Tamiri
- Bahçe bakımı
- Duvarkagıtları
- Ekonomi
- Msn Nickleri
- Sözler
- Vodafone
- Yaşam
- Düğün
- Gitar Akorları
- Gözlük Modelleri
- Nazım Hikmet Ran
- ingilizce
- Apple
- Cv örnekleri
- Facebook Hakkımda
- Windows
- YURTİÇİ KARGO TAKİP
- Boya
- Dantel Örnekleri
- Dekorasyon
- Film Replikleri
- İngilizce Cv Örnekleri
- Aliekspress
- Altın
- Anlamlı Kısa Mesajlar
- Davetiyeler
- Nişan Davetiyesi Sözleri
Phrasal Verbs
1 Mart 2000 Çarşamba
Tweet
Beğendiysen Sende Paylaş :)
Zaman:
Çarşamba, Mart 01, 2000
tag Fiilli Deyimler, Fiilli Deyimler - ingilizce, İngilizce öğren, Phrasal Verbs, Phrasal Verbs nedir