Beşinci Mektup Ümit Yaşar Oğuzcan Şiiri

18 Aralık 2010 Cumartesi

BEŞİNCİ MEKTUP
Ayrılık diye bir şey yok.
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var,
beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu.
Uyanmış olmalısın.
Saçlarını tararken beni hatırladın, değil
mi?
Öyleyse ayrılmadık.
Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz.
Zamanı hatırlatan her şeyden nefret
ediyorum.
Önce beklemekten.
Ömür boyunca ya bekliyor ya
bekletiyor insan.
İkisi de kötü, ikisi de hazin tarafı yaşantımızın. Bir çocuğun önce doğmasını
bekliyorlar,
Sonra yürümesini, konuşmasını,
büyümesini...
Zaman ilerliyor, bu defa para
kazanmasını, Kanunlara saygı göstermesini,
İnsanları sevmesini, aldanmasını,
aldatmasını bekliyorlar.
Ve sonra ölümü bekleniyor
insanoğlunun.
Ya o? Ya o?
İnsanlardan dostluk bekliyor,
sevgilisinden sadakat,
Çocuklarından saygı ve bir parça huzur bekliyor,
Saadet bekliyor yaşamaktan.
Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü
bekliyor artık.
Aradıklarının çoğunu bulamamış,
Beklediklerinin çoğu gelmemiş bir
insan olarak
Göçüp gidiyor bu dünyadan.
İşte yaşamak maceramız bu.
Yaşarken beklemek, beklerken
yaşamak
Ve yaşayıp beklerken ölmek! Özleme bir diyeceğim yok.
O kömür kırıntıları arasında parlayan bir
cam parçası.
O nefes alışı sevgimizin,
kavuşmalarımızın anlamı.
O tek güzel yönü bekleyişlerimizin. İnsanlığımız özleyişlerimizle alımlı,
Yaşantımız özlemlerle güzel.
Özlemin buruk bir tadı var, hele seni
özlemenin.
Bir kokusu var bütün çiçeklere
değişmem.
Bir ışığı var, bir rengi var seni
özlemenin, anlatılmaz. Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam;
Seni özlediğim içindir.
Beklemenin korkunç zehri
öldürmüyorsa beni;
Seni özlediğim içindir.
Yaşıyorsam; içimde umut varsa, Yine seni özlediğim içindir. Seni bunca özlemesem; bunca
sevemezdim ki! İSTAMBOL
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN