Türkiye'nin Mavi Marmara raporunun açıklanmasıyla beraber İsrail'e sert yaptırımlar getirmesinden sonra ABD sözcüsünden iki ülkeye "ilişkileri düzeltin" çağrısı geldi
Yeni Zelanda eski Başbakanı Geoffrey Palmer tarafından hazırlanan Mavi Marmara raporuna Türkiye'nin sert tepki vermesinden sonra açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, İsrail ile Türkiye'nin raporun açıklanmasından önce aralarındaki sorunları çözememesinin üzücü olduğunu söyledi. Türkiye saatiyle cumartesi sabah yaptığı açıklamada Nuland, "ABD'nin Türkiye ve İsrail ile uzun süreli yakın bir dostluğu var. ABD, iki ülkenin aralarındaki sorunları aşacak bir yol aramaya devam edeceklerini umuyor ve bu konuda destek vermeye hazır" dedi.
'MAVİ MARMARA'DA ÖLENLER İÇİN ÜZGÜNÜZ'
ABD'nin defalarca 31 Mayıs 2010'da meydana gelen Mavi Marmara olayı yüzünden ölen 9 Türk vatandaşı ve yaralananlar için üzgün olduğunu açıkladığını belirten Nuland, iki ülkenin eski güçlü ilişki seviyesine dönmesini istediklerini belirtti. İsrail'in Mavi Marmara raporu açıklanmadan önce özür dilememesi üzerine Türkiye, İsrail'in Türkiye Büyükelçisi Gaby Levy ve İsrail Konsolosu Moşe Kamhi'nin ülkeyi terk etmesi istemiş ve İsrail'e karşı ticari ve askeri anlaşmaları askıya almıştı. Ayrıca Türkiye'nin İsrail'deki diplomatik varlığının da ikinci katip düzeyine indirildiği ve İsrail'in Gazze ablukasına karşı uluslararası bir kampanya başlatılacağı açıklanmıştı.
TÜRKİYE'NİN RESTİ DÜNYA BASININDA
FRANSA
Liberation: ''İsrail ve Türkiye arasındaki gerilim dorukta'' başlığıyla verdiği haberde, ''Türkiye'nin yaptırımlarının radikal olduğu'' yorumunu yaptı. Gazetede, uluslararası alanda Filistin'in tanınmasıyla ilgili manevraların sürdüğü bir dönemde Türkiye ve İsrail arasındaki diplomatik ilişkilerin tırmandığına dikkat çekildi.
Le Figaro: ''Türkiye, İsrail büyükelçisini sınır dışı etti'' başlığıyla çıkan haberde, Türkiye'nin yaptırımları ve yine Türk yetkililerin konuyla ile ilgili açıklamaları ayrıntılı bir şekilde yer aldı. Gazetenin haberinde, ''iki eski ittifak üyesi arasındaki uzlaşma çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasının Türkiye'nin yaptırımlarına neden olduğu'' yorumunu yaptı.
İNGİLTERE
Times: James Hider imzalı bir yorumda ise, Türkiye'yi kaybetmenin yanı sıra İsrail'in bu yıl Mısır'la da ilişkilerinin kötüleştiğini kaydedildi, Gazete, "Arap baharındaki istikrarsızlık, bölgedeki güç dengelerinde ciddi kaymalara neden oldu ve Suriye rejiminin çökmesi, İsrail'in kuzey sınırında daha fazla ayaklanmaya neden olabilir" ifadelerine yer verdi.
Guardian: Eski bir İsrailli diplomat Alon Liel gazeteye mevcut İsrail hükümetinin Türkiye'den özür dilemeyerek "stratejik bir hata" yaptığını söylediğini kaydetti. Liel, Türkiye'nin İsrail Büyükelçisini sınır dışı etmesinin Ürdün ve Mısır gibi ülkelerde benzer şeyin yapılması konusunda hükümetlere yönelik halk baskısının artacağı yorumunu yaptı.
Financial Times: İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın eski genel direktörü ve siyaset bilimci Shlomo Avineri gazeteye İsrail'in özür dilemeyerek ve tazminat ödemeyerek hata yaptığını belirterek, "Türkiye ile ilişkiler, İsrail için önemli ve bu rapor krizin çözülmesi için bir çıkış yoluydu" dedi.
İSPANYA
El Pais: Sol görüşlü gazete "Türkiye, İsrail ile ilişkileri kesme tehdidinde bulunuyor" başlığını atarken, "İsrail, Orta Doğu'daki müttefiklerini kaybediyor" diye yazdı ve "Bir şey kesin: Kriz, Türkiye'ye olduğu kadar İsrail'e de zarar veriyor. Türkiye'ye zarar veriyor çünkü, İran'dan İsrail'e tüm komşularıyla olan ilişkileri sayesinde bugünkü yüksek diplomasisini elde etmeyi başardı. İsrail'e zarar veriyor, çünkü BM'nin Filistin devletini tanıma kararı almaya yakın olduğu bir dönemde yalnız kalma lüksüne sahip değil" dedi.
El Mundo: Sağ görüşlü gazete "Türkiye, İsrail ile bağları koparıyor" başlığının altında, "Ültimatom tamamlandı. Gelecek Çarşamba günü Ankara'daki İsrail büyükelçiliğinde 2'nci katip düzeyinden yüksek diplomat kalamayacak" ifadeleri kullanıldı.
ALMANYA
B.Z: "Büyükelçinin sınır dışı edilmesi İsrail'i tehlikeye sokacak ve dışlayacak" başlığıyla yayınladığı bir yorumda, Türkiye'nin aldığı yeni kararlarla İsrail'in daha da yalnızlığa sürüklendiği, İsrail'in, ABD ve Almanya gibi az sayıdaki dost ülkeye muhtaç olduğu savunuldu.
Frankfurter Rundschau: "Erdoğan'ın güçlü sinyalleri" başlığıyla yayınlanan bir yorumda, Türk hükümetinin, İsrail'e karşı gösterdiği sert tepkiyle bölgedeki güç seçeneklerinden faydalandığını gösterdiği belirtilerek, "Dengeli BM raporu anlaşmak için iyi bir temel oluşturabilirdi" denildi.
Berliner Morgenpost: "Türkiye, İsrail ile gerginliği arıyor" başlığıyla yayınlanan bir yorumda ise, Türkiye'nin gerginliği azaltmak için daha fazla çaba harcaması gerektiği savunularak, "Ankara tarafından gerginliğin artırılması kabul edilemez ve Alman hükümeti de bunu açıkça dile getirmeli" şeklinde görüş belirtildi.
Frankfurter Allgemeine Zeitung: Bölgedeki gerginliğin artırılmasının ne Türkiye'nin, ne de İsrail'in çıkarına olduğu belirtilerek, Türklerin ve Yahudilerin Osmanlı Devleti döneminde yıllarca barış içinde bir arada yaşadığı, her iki ülke diplomatlarının en kısa zamanda bunu hatırlayarak, bir an önce soruna çözüm yolu bulması gerektiği ifade edildi.
ABD
New York Times: Rapor sunulmadan yayınlayan New York Times gazetesi, BM raporunun, İsrail ve Türkiye arasındaki ilişkileri iyi yönde değiştirmesi gerekirken bunun yerine iki ülkenin de kendi kuyusunu kazdığı yorumunu yaptı.
Wall Street Journal: Gazete Türkiye'nin İsrail Büyükelçisini sınırdışı ettiğine dikkat çekerken, ABD'nin Ortadoğu'da iki güçlü müttefikiyle arasındaki ilişkilerin düzeyinin düştüğünü yazdı. İsrailli bir yetkili ise, "Onlar bir yumruk gönderdiyse, bu bizim de onlara yumruk göndermemiz gerektiği anlamına gelmez" dedi.
İSRAİL
HAARETZ: Sol görüşlü gazetede yayınlanan Zve Bar'el imzalı yorumda Türkiye'nin tepkisi'nin İsrail'e açık kapı bıraktığı ve İsrail'in olanlardan dolayı özür dileyerek ilişkileri düzeltebileceğini iddia etti. Krizden Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ı sorumlu tuttu.
BARKEY: CİDDİ BİR KRİZ
Lehigh Üniversitesi öğretim üyesi, Ortadoğu ve Türkiye uzmanı Henri Barkey, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, Türkiye ile İsrail arasındaki sorunların "çok ciddi bir kriz" olduğunu söyledi. "Bu krizin geleceğini biliyorduk ama yine de herkes şaşırdı" diyen Barkey, özellikle Obama yönetiminin Türkiye'nin böyle bir kararını beklemediğini kaydetti. Gelişmeler karşısında şu an "zayıf tarafın" İsrail olduğunu belirten Barkey, "İki taraf da kazançlı değil ama İsrail daha da kaybediyor" dedi. Barkey, ancak buna rağmen İsrail'den artık olumlu bir adım gelmesini beklemediğini ve İsrail'de Türkiye ile anlaşmak isteyen kesimlerin bile artık bunun imkânsız olduğunu söyleyeceğini kaydetti. Barkey, gelişmelerin ABD'de Obama yönetimi için çok büyük bir darbe olduğunu belirterek, "Hem bunu önleyemediler hem hiç beklemiyorlardı. Belki bunu daha ciddi bir biçimde ele alsalardı, çok daha bastırmış olsalardı bunu önleyebilirler miydi bilmiyorum. Kongre'de de reaksiyon olacak. Bu Obama yönetiminin işlerini çok daha güçleştirecek. Ayrıca, Ermeni lobisi de bundan faydalanmaya çalışabilir" dedi.
WALKER: ÇOK TALİHSİZ
ABD'deki düşünce kuruluşlarından German Marshall Fund uzmanlarından Joshua Walker, "Bu son gelişmelerin zamanlaması birçok yönden talihsizce. Olayın üzerinden 15 ay geçtikten sonra bu kadar duygusal karşılıklar verilmesine şaşırdım" dedi. Walker, Türkiye'nin İsrail büyükelçisini göndermek ile ilişkilerin düzeyini düşürmenin sorunları çözemeyeceğini düşündüğünü ifade ederek, "Bence, şimdi daha az değil daha çok diplomasi zamanı" diye konuştu. Walker, Türkiye'nin bu kararının BM'de Filistin'in devlet olarak tanınması toplantısına denk gelmesini "kötü bir zamanlama" şeklinde nitelendirdi.